10 Nisan 2018 Salı

İKİ GARİBİN AŞKINA MEZAR OLDU MALABADİ KÖPRÜSÜ

Malabadi köprüsü
Orada başladı bitti
Şu garibin öyküsü


AŞKIN MEZARI MALABADİ KÖPRÜSÜ

Batman çayı sevenleri ayıran ne ilk ne de son engel. Ama çay öyle bir aşka mezar oldu ki sevenlerin gözyaşları hiç kurumadı. Bu acı öykü yılları aştı günümüze ulaştı.

İki sevdalı yürek, birbirine tutkun iki genç Fatma ile Badi. Fatma ay yüzlü , iri siyah gözlü, siyah lüle lüle saçları ile gören delikanlıların yüreğinde bir alev topu. Güzelliği dillere destan Fatma'nın güzelliği, çevre köylerdeki tüm ağaların beylerin dilinde. Herkes Fatma'yı oğluna gelin almak istiyor ama ceylan kadar ürkek bu yüreğin bir sahibi var. O da dağlarda koyun güderken kaval çalan, yanından hiç ayırmadığı sazıyla kelimeleri ardı ardına dizen yağız bir delikanlı Badi.

Birbirine vurgun iki genç kışın coşan yazın durulan Batman Çayı'nın iki farklı yakasında yaşıyordu. Sık sık çayın kenarına gelen sevdalı gençler suları aşıyor, gözlerden ırak bir noktada birbirine kavuşuyordu. Taki o talihsiz güne kadar. Fatma yine Batman çayının  yanına yaklaştı. Karşıdan gelen Badi'yi görünce kalbi  sanki O'nu ilk kez görüyormuş gibi atmaya başladı. Bir an önce sevdiğine kavuşmak için nehre adım attı ama kar sularının karışması ile iyice coşan Batman Çayı Fatma'yı yuttu. Talihsiz genç kız sürede akıntıya kapılıp gözlerden kayboldu.

Yarini Batman çayına veren Badi kendini dağlara vurdu. O günden sonra gözünde yaş dilinden Fatma'nın adı eksik olmadı. Dertli çoban kavalı öyle çaldı, sazın teline öyle vurdu ki aşkı dağlarda yankılandı. Sevdası dilden dile yayıldı. O zamanın Batman Beyinin kulağına gitti. 

Bey Badi'ye derdini sordu. Genç adam yüreğindeki ateşi orta yere döktü. Bey baktı Badi yaşayan ölü. Nefes alıyor , konuşuyor ama aslında yaşamıyor. Genç adam çoktan aklını yitirmiş.

Bey, Badi' yi sevindirmek için ''Ben bu zalim çaya bir gem vuracağım, nehrin üzerine bir köprü yapacağım. Sizin gibi aşıklar bu köprüden geçsinler, rahatça sevdikleri ile buluşsunlar, artık Batman çayı ayrılık değil kavuşmanın, gözyaşının değil buluşmanın adresi olsun' demiş. Badi bu fikre çok sevinmiş. Yüreği biraz olsun soğur gibi olmuş.

Beyin adamları hemen başlamış çalışmaya. Taşları üstü üste koymuşlar, aralarına kilit vurmuşlar. Köprü yükseldikçe yükselmiş ama sıra kemer örmeye gelince işler ters gitmeye başlamış. İşçiler köprüyü bir türlü karşı tarafa bağlayamamış. Bey bu duruma çok öfkelenmiş. Adamlarına ceza vermiş. ''Bana gidin Badi'yi çağırın'' demiş. 

Badi, Beyin karşısına çıkmış. Bey genç adama ''Badi, sana söz verdim ama adamlarım köprüyü yapamadı. Bu iş yarım kaldı'' demiş. Köprünün yarım kaldığını duyunca çok üzülen Badi ''Bey bu köprüyü ben tek başıma tamamlayacağım. Ama köprüyü tamamlayabilirsem, senin sağ elini keseceğiz'', ''eğer tamamlayamaz isem sen benim sağ elimi kestir'' demiş. Badi'nin tek başına köprüyü bitirmesinin imkansız olduğunu düşünen Bey teklifi kabul etmiş ''tamam'' demiş.

Badi yarım kalan köprünün yanına varmış hemen çalışmaya başlamış. Taşları tek tek yontmuş, düzeltmiş, yerlerine koymuş.Genç adamın ilmek ilmek dokuduğu köprü 3 ayda tamamlanmış. Badi köprünün tamamlandığını Bey'e haber verince Bey önce şaşırmış ama bir kere söz verdiği için sağ elinin kesilmesini de kabul etmiş. Bu olayın ardından Malabadi Köprüsü'nün üzerine kesik bir el işareti çizilmiş.

Nice aşklara ev sahipliği yapan bu köprü hala ayakta. Altından sular akmaya üzerinden aşıklar geçmeye devam ediyor. Badi ile Fatma'nın aşkı ise şarkılarda yaşıyor. 

Malabadi köprüsü, 
Malabadi köprüsü, 
Orda başladı bitti, 
Şu garibin öyküsü, 

Karşıki aşiretten, 
Bir kıza gönül verdi, 
Aşkı uğruna hergün, 
Bu köprüye giderdi, 
Siirt'in dağlarında, 
Uçan kuşu vururdu, 
Fatmayı okşadıkça, 
Kalbi sükün bulurdu, 
Ooof garibim ooff, 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder