13 Nisan 2018 Cuma

ASLANLARIN BÜYÜTTÜĞÜ PEYGAMBER HZ DANYAL








Benim bir Rabbim var. O bana ilim ve hikmet verdi. Kendisinden başkasına secde etmememi emretti. 





BABİL'İN ZALİM KRALI NEBUKADNEZAR İLE DANYAL PEYGAMBER

M.Ö 6. yy'da yaşayan Nebukadnezar dönemine damgasını vuran krallardan oldu. ''Allah'ın İsrailoğullarına sözlerinde durmadıklarını için O'nu musallat ettiği yorumları yapıldı. Çünkü bu zalim kral İsrailoğullarının üzerine kara bulut gibi çöktü. Bir kavmi sararan yapraklar gibi savurdu.

İsrail'i ele geçiren Nebukadnezar burada yaşayanları kılıçtan geçirdi. Kutsal mabet Süleyman Tapınağı'nı yıktı. Tapınaktaki değerli eşyaları yağmaladı bir kısmını ise Babil'e götürdü. Zalim kral esir aldığı yüz bin çocuğu ise kumandanlara ve prenslere hediye etmek üzere yanında götürdü. Bu çocuklar arasında Allah tarafından elçi olarak seçilmiş bir isim de vardı ama gücü tüm Ortadoğu'yu kasıp kavuran Nebukadnezar bunu bilmiyordu. 

Zalim kral zevk sefa içinde yaşadığı sarayında bir gece ansızın kan ter içinde uyandı. Kapıda bekleyen nöbetçiler kralın çığlıklarını duyunca kötü bir şey olduğunu tahmin ettiler, hemen odaya daldılar. Gözleri fal taşı gibi açılan kral eliyle onlara çıkın işareti yaptıktan sonra terini sildi, baş ucundaki testiden kana kana soğuk su içti. Rüyasında İsrailoğullarından bir çocuk O'nu tahtından ediyor, rezil duruma düşüyordu. 

Gördüğü kabus sonrası  sinirleri kral sabahı beklemeden hemen komutanları çağırdı. Tüm komutanlar apar topar saraya toplandı. Zalim kral İsrail'den getirilen tüm çocukların bulunmasını,,, hepsinin öldürülmesini istedi. İsrail'den getirilen çocuklar tek tek bulundu. Kralın acımasız adamları minik bedenleri acımasızca kılıçtan geçirdi. Babil'deki çocukların öldürüldüğünü duyan Danyal'ın üvey ailesi çocuklarını askerlere vermek istemedi. Çareyi Danyal'ı şehrin dışında bir mağaraya gizlemekte buldu. Ama Danyal henüz 2 yaşındaydı. Bu mağarada hayatta kalması çok zordu ama Babil'de kalırsa yaşama şansı hiç yoktu. Ailesi bu yüzden istemeyerek de küçük çocuğu mağaraya bıraktı. 

Ailenin aklı minik Danyal'da kaldı ama Allah seçilmiş kulunu koruyacak. O'nu koruması için iki vahşi arslanı görevlendirecekti. Hava kararınca mağaraya gelen iki aslan Danyal Peygamber’e sahip çıktı. Küçük çocuğu parçalayıp yemek yerine O'nu sahiplendiler. Dişi aslan Danyal Peygamber’i emzirdi. Erkek aslan ise ağzıyla getirdiği meyveleri küçük çocuğa ikram etti. Arslanlar yavruları gibi baktıkları Danyal peygamberi büyüttü. Seçilmiş genç büyüyünce mağaradan ayrıldı. Babil halkının arasına karıştı. 
 
Danyal Peygamber’in topluma karıştığı sıralarda Babil Kralı zulmünü iyice artırmıştı. Nebukadnezar altından dev bir heykel yaptırmış heykelin etrafına da pek çok asker yerleştirmişti. Askerler zaman zaman ellerindeki davulları çalıyor. Bu sırada herkesin heykele secde etmesi isteniyordu. Babil toplumu davul sesini duyar duymaz hemen secdeye kapanıyordu. Danyal Peygamber bir gün heykelin yanından geçerken askerler davulları çalmaya başladı. Herkes yine secdeye kapandı. Ama Danyal secdeye gitmedi. Yanına gelen askerler hemen yere yatmasını söyledi ama Danyal söyleneni yapmadı. Askerler de bu asi genci biraz hırpalayarak hapishaneye attı. 

Zalim kral Nebukadnezar'ın zulmü artıyor ama mutlu olacağına her gün daha çok tedirgin oluyordu. Bir gece yine kabus gördü. Kan ter içinde uyandı ama yaşadığı korku sebebi ile ne gördüğünü hatırlayamıyordu. Hemen tüm sihirbazlar, büyücüler, kahinler saraya çağrıldı. Nebukadnezar kahinlerden 3 gün içinde hem rüyasını bilmelerini hem de yorumlamalarını istedi. Aksi taktirde hepsini öldüreceğini söyledi. Tüm kahinler büyük telaş içine düştü. Hepsi birbirine bakıyor arslanlara atılarak mı yoksa fırınlarda yakılarak mı öldürülecekleri tahmininde bulunmaya çalışıyorlardı. Çünkü hiçbirinin zalim kralın rüyası ile ilgili en ufak bir fikirleri bile yoktu.
 
Ülkede herkes 3 gün sonunda neler olacağını merak ederken haber hapishanedeki Danyal Peygambere de ulaştı. Danyal peygamber nöbetçiler aracılığı ile krala haber yolladı. Nebukadnezar'a rüyasını yorumlayabileceğini söyledi. Kral Danyal'ı hemen huzuruna çağırttı. Danyal Peygamber kraldan rüyasını anlatmasını istedi. Ama Nebukadnezar ''rüyasını da hatırlamadığını onu da anlatması gerektiğini aksi takdirde genç peygamberi fırında yakacağını'' söyledi. 

Danyal Peygamber öfkeli kralı sakinleştirdi. ''Bilge adamları ve astrologları öldürmeyin ben size rüyanızın ne olduğunu anlatacağım'' dedi. Danyal'ın ağzından dökülen ''Size rüyanızın ne ile ilgili olduğunu söyleyeceğim çünkü gökte sırları açığa çıkaran bir Allah var. Allah rüyanızı bana bildirdi.'' sözleri öfkeli kralın aklını karıştırdı biraz da şaşırttı.

Sonra Danyal Aleyhisselam rüyayı anlatmaya başladı. ''Siz dev bir heykel gördünüz. Heykelin başı altından göğsü gümüşten bacakları demirden ayakları ise kildendi. Çok şiddetli bir rüzgar esti. Kilden olan ayakları dağıldı. Heykel un ufak oldu''.

Danyal peygamber anlattıkça Kral Nebukadnazar rüyasını hatırladı. ''Peki söyle bakalım bu rüya ne anlama geliyor?'' dedi.

Danyal Peygamber ''heykelin Babil krallığını temsil ettiğini, heykelin altın başının ise Nebukadnazar olduğunu'' söyledi. Siz ölene kadar krallığınız zirvede olacak ama ölünce krallık dağılacak. Ve Babil krallığı yok olacak.

Bunları duyan Nebukadnazar, Danyal Peygamber’e saygı duymaya başladı. Bir yasa çıkararak Danyal Peygamber ile Rabbine saygısızlık yapana ağır cezalar koydu. 
 
Danyal Peygamber'in bulunduğu yıllarda Babil'in günleri bolluk ve bereket içinde geçti. Bahçeleri ve bağları ile ün salan şehir çölün ortasında bir cenneti andırıyordu. Babil bahçelerinin ünü kısa sürede tüm ülkelere yayıldı.

Ama iyice yaşlanan kral Nebukadnazar ölünce yerine geçen Halefi Behmen Bin İsfendiyar (Baltazar) sarayda bulunan herkesin kendisine secde etmesini istedi. Ama Danyal Peygamber ile O'na tabi olanlar bu isteği yerine getirmedi. Kızgın kral Danyal Aleyhisselam ile ümmetinin çok ağır cezalara çarptırılmasını , böylece halkın gözünün korkutulmasını istedi.

Saray görevlileri üfledikleri borularla krala isyan edenlerin cezalandırılacağını tüm Babil'e duyurdu. Kral Danyal'ın arslanlara atılarak cezalandırılmasına karar vermişti. Arslanlar 3 gün önceden aç bırakıldı. 

Kalabalık sarayın bahçesinde toplandığı sırada Danyal Aleyhisselam elleri ve gözleri bağlı olarak bahçeye getirildi. Halk Danyal Peygamber’i bu halde görünce çok üzüldü ama zalim kraldan korktukları için seslerini çıkaramadılar. Kralın adımları Danyal'ı kuyuya attı. Kral da kahkalarla ayağa kalktı ''ey ahali işte bana secde etmeyenlerin sonu budur'' dedi. Kral aç aslanların Peygamberi parçaladığını düşünerek kahkaha atıyordu. Ama kuyuya bakan askerler şaşkınlıktan dillerini yutacak haldeydiler. Çünkü koca arslanlar Danyal peygamberin yanına yaklaşıyor, O’nun önünde adeta diz çöküp peygambere bağlılıklarını bildiriyordu. Danyal Peygamber de arslanları seviyordu. 

Bir aksilik olduğunu fark eden kral kuyunun başına koştu. O da gördükleri karşısında büyük şaşkınlık yaşadı. Danyal Peygamber'in korunduğunu daha iyi anladı. Hemen kuyudan çıkartıp ona dokunulmayacağının garantisini verdi. Ama artık çok geçti. Danyal Peygamber Babil'den ayrılmaya ve başka yerlere de Allah’ın adını ulaştırmaya karar vermişti. 

Halkın tüm ısrarlarına rağmen Babil'den ayrılan Danyal Peygamber kuzey batıya ilerledi. Şimdiki adı Tarsus olan bölgeye yerleşti. O sırada Tarsus’ta yaşayanlar büyük sıkıntı içindeydi. Kıtlık yaşanan şehrin ambarları boşalmış, değirmenlerinde buğday öğütülmez olmuştu.

Sıkıntılı günler yaşayan beldede güneş her yeri kavuruyordu. Ta ki Danyal Aleyhisselam Tarsus’a gelene kadar. Bu gizemli kişinin gelmesi ile bir anda yağmurlar yağmaya başladı. Ekinler boya kadar ulaştı. İlçe halkı bolluğun ve bereketin sebebinin kısa süre içinde Danyal Peygamber olduğunu anladı. O'nu el üstünde tuttular. Gördükleri her yerde saygıda kusur etmediler. Kalpleri okuyabilen Danyal Peygamber insanların sevgisini görünce ömrünün geri kalan kısmını Tarsus’ta geçirdi. Ve bu belde de vefat etti.

Danyal Peygamber vefat edince naaşı için 3 metrelik bir sanduka yapıldı. Kılıcı ve parmağındaki yüzüğü ile defnedildi. Yüzüğünde küçük bir çocuğu yalayan dişi ve erkek aslan figürü vardı.

Danyal Peygamberin ölümünün ardından Babil’de kuraklık baş gösterdi. Halk eski günlerdeki bolluğu arar oldu. Kıtlık 7 sene devam etti. Buna daha fazla dayanamayan halk isyan etti. Krala giderek Danyal Peygamberi geri getirmesini istedi. Kral Danyal Aleyhisselam’ın Tarsus’a gittiğini biliyordu. Halktan temsilciler ile askerlerden oluşan bir heyet Tarsus’a gitti. Danyal Peygamber’inin naaşı alınarak kağnılarla Babil’e götürüldü. Naaşın götürüldüğü yerlerde ilginç olaylar oluyordu. Naaşı taşıyan kağnının yaklaşması ile o beldede hemen hava kararıyor. Gökyüzünden bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.

Danyal Peygamber’in naaşı daha sonra yeniden Tarsus’a götürülüp makamına defnedildi. İslam Halifesi Hz. Ömer Tarsus’u fethettiğinde Danyal Peygamber’in mezarını açtırdı. İslam Halifesi burada büyük bir lahit içerisinde altın ipekle dokunmuş kumaşa sarılı 3 metre uzunluğunda bir naaş gördü. Hz. Ömer naaşın parmağında iki aslan tarafından yalanan çocuk figürünü görünce mezarın Danyal Peygamber’e ait olduğunu anladı. Danyal Peygamber’in naaşının Yahudiler tarafından  çalınabileceğini düşünen Hz Ömer naaşı daha derin bir noktaya defnettirdi. Üzerinden de Berdan Nehri’nden gelen ufak bir çay suyu geçirdi. Hz Ömer tarafından emniyete alınan kabir yüzyıllar sonra caminin tamiratı sırasında bulundu. Caminin arka ve alt kısmında suyun giriş yerinde gayet kalın ve büyük mazgal demirleri çıkınca araştırmalar derinleştirildi. Suyun çok altında olduğu tespit edilen mezar ortaya çıkarıldı. Çevresi düzenlenen kabir şu an Mersin’in Tarsus ilçesinde ziyaret edilebiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder